12.000km ön izlemesi

12000 Km artık rodaj diyebileceğimiz sürecin şüphesiz bittiği bir yer. Hatta belki de burdan sonra yıpranmaya daha hazırlıklı olmak gerek. Hiç kimse 12000km deki bir araca eski demeyeceği gibi sıfır da demez. Ama almak için araba bakıyor olsanız harika bir km yine de.
  1.2 16V için yağ değişim ya da bakım periodları 20.000km'de bir. Bunun biraz uzun geldiğine daha önce değinmiştim sanırım. Tasarlayan, üreten, satan ve buna garanti veren Renault'ya çok bilmişlik yapmak istemem ama biraz erken değişimin faydası yoksada zararı da olamayacağı kesin. Bu nedenle 15.000 görmeden yapmak istiyorum.
  Fakat burda bir açmaz ortaya çıkıyor. 20.000 yağ için erken ama bakımın geriye kalan kalemleri için değil belkide. Üstelik servisin kullanacağı yağı da istemiyorum. Değişim için Renault onaylı istenen marka yağın servise önceden teslim edilerek kullanılabileceğini öğrendik neyse ki. Açmaza dönelim. Erkenden yağı değiştirirsem 5-6000km sonra bakıma gittiğinde yağın bir daha değişmesini hem istemem hem de gerek yok. Bu durumda bakım aralıkları ile yağ değişimin simetrisi kaymış olacak... Hemen şimdi değiştirip 8000 gibi fena değil denebilecek bir süreden sonra yeniden değiştirmek daha az üzer belkide. Erken bakımla ilgili fazla konuştum. İzlenimerimize gelelim...
 
  12000'li kmlere ulaştığım ve 2020 Corona salgınının orta yerinde yani Nisan ayındayız. Hava nisana yakışacak saçmalıkta ama 10 derece civarlarında. 13, hatta güneşli günlerde 15-16 derece olabiliyor. Yaz ve kış lastiği arasında kalınabilecek daha iyi bir mevsim yoktur herhalde. Isı olarak aslında bu ay ortalarında yaz lastiğine geçilebilir. Belki yağış miktarı nedeniyle ıslak tutuş avantajından faydalanmak için Nisanı kış lastikleriyle bitirmek gerek. Fabrikadan EP25 Ecopia ile geldi araç. Bildiğiniz gibi bende Blizzak LM005 aldım kış için. Her ikisi de Bridgestone olan lastiklerimden öyle memnunum ki bir daha başka lastik dener miyim bilmiyorum.. His olarak tek fark durma maksatlı sert frenlemede son 2-3kms lik hızlarda ses artışı. Yani durmadan saliseler önce vınnn gibi bir desen farkı sesi hissediliyor kusursuz asfaltta. Bunun dışında sadece sürüşle aracın altında hangi lastik olduğunu anlamak mümkün değil. Daha sessiz araçlarda daha fazla fark hissedilebilir bu parantezi ekleyeyim.

 Milimetrik diyebileceğim, hatta olup olmadığından bile emin olamadığım bir sola çekme var gibi. Soğuk havalarda istisnasız her eski Clio sahibinden duyduğum gacırtılar sesler bende hala yok.Sözünü ettiğim tasarım kaynaklı süper sertlik var ama bu güvenlik amaçlı bir mecburiyet.Bu ebat ve ağırlıkta bir araba için hem otobanlarda süzülmek hem deliler gibi viraj almak mümkün değil. Hatta ben büyük jant ve ince yanak kombinasyonuyla dolaşan arkadaşları anlayamıyor ve gençliklerine bağlıyorum. Bu sertliğe bir de ince yanak lastik eklenirse içeride hissedecek tek yumuşaklık koltuk süngerleriyle sınırlı kalır. Gerisi komple omuriliğinizde...

 Kalorifer sistemini çeşitli havalarda (Minimum -7 derece görebildim) test ettim. Isıtma ''Mükemmel''in bir alt seviyesi yani ''Çok iyi''.  Soğutma ise ''Çok iyi'' nin bir altı olan ''İyi''
Kalorifer eğer ben 4 mevsim New Balance'lar ile dolaşan biri olmam nedeniyle yanılmıyorsam sadece ayak ısıtması konusunda harika değil. Kabin ısısını çok kısa sürede çok iyi ısıtabiliyor.
(4 derece havada 11 dakika sonra 25 derece civarı. 4. dakikadan sonra hareket ederek)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ses sistemi

5500. Km